Raw Food kavramı hayatımıza yeni yeni giren bir kavram. Biz Türklerin yeme alışkanlıkları düşününce raw food bizim için pek ideal görünmese de, ben dönem dönem raw food olayını deneyimliyorum. O günü böylece detoks yapmış gibi geçiriyorum. O günlerde kahvaltıda tercih ettiğim lezzetli bir salatanın tarifi bugün sizinle olacak. Ve başlıyorum:
Kuru Meyveli Çoban Salata
Malzemeler konusunda miktar vermeyeceğim. Zira salatanın çok da miktar isteyen bir tarifi olduğunu düşünmüyorum. Kaç kişi yemek istiyorsanız miktarını o kadar artırabilirsiniz.
Çoban salata denilince aklınıza ne gelir?
Sanırım bu soruya herkesin vereceği cevap; domates, salatalık, biber ve soğan olur. Domates, salatalık, biber tabi ki var salatamda ancak soğan yok. Benim mideme dokunduğu için salatanın içinde soğan yok, isterseniz siz ekleyebilirsiniz. Salatanın bu kısmı stabil çoban salata gibi. Önce hepsini bir güzel soyuyoruz. Ardından hepsini küçük küçük küp şeklinde doğruyoruz. Buraya kadar her şey normal seyrinde. Bildiğimiz sularda yüzüyor, kendimizi güvende hissediyoruz.
Bir salata kasesinin en altına doğradığımız domates, salatalık ve biberleri koyuyoruz
Şimdi ise işin tehlikeli sular kısmına geldik. Kuru meyvelerle başlıyoruz. Kuru kayısı, kuru dut ve kuru incir kullanacağımız kuru meyvelerimiz. Başta miktar vermeyeceğimi söyledim ama kuru meyvelerin şeker oranlarını göz önünde bulundurarak miktar ayarlamak gerekiyor. Çünkü kuru meyvelerin kalorisi, taze meyveler kadar az değil. Kurutulurken içerisindeki su tamamen gidiyor ve geriye lifli içeriği kalıyor. O yüzden kuru meyveleri yerken biraz daha dikkatli olmak gerekiyor.
Mesela ben bu salataya birer tane salatalık, domates ve biber koyarken; 3 kuru kayısı, 2 kuru incir ve bir yemek kaşığını dolduracak kadar kuru dut ekledim. Ancak incir ve kayısıyı da sebzeler gibi küçücük küpler halinde doğradığım için daha fazla koymuşum gibi oldu. Salata kasesine ikinci sırada kuru meyvelerimizi ekliyoruz.
Bu salatanın içerisine tuz, zeytinyağ veya limon suyu hiçbir şey eklemedim. Tuz ve yağ yerine biraz ceviz ve benim bayılarak yediğim Muratbey'in top top peynirlerinden ekledim. Gerekli yağ ve tuz tadını vermeye bunlar yeterli oldu. Hem de alınması gereken yağı daha sağlıklı bir şekilde cevizden almış oldum. Salata kasesinin en üst kısmını ise ceviz ve peynir süsledi.
Biz Türkler mükellef kahvaltı sofralarına alışkınız malum. Böyle bir salatayla bize kahvaltı yapın demek kıyamet kopması demek. Ben tüm riskleri alıyorum ve size böyle bir kahvaltı mutlaka yapın diyorum. Çünkü ben bu kahvaltıyı yaptığım gün neredeyse tüm gün hiç acıkmıyorum. Tüm ihtiyacım olan besinleri alabildiğim ve tüm gün beni enerjik tutan bir kahvaltı oldu.