Biraz geç ve yeniden bir merhaba bu.

Son zamanlarda kendimle ilgili acımasız çıkarımlar yapmakla meşgulüm. Çok iyi biliyorum ki, beni benden başkası eleştirmiş olsaydı benden daha insaflı yapardı bu işi. Benim kendimi yerden yere vurduğum kadar acımasız olmazdı. Başak burçları olarak huyumuz bu değil mi sanki? Eleştiri kaldıramadığımız için insanlar bize kızıyor, ancak bilmiyorlar ki biz kendimizi o kadar acımasızca eleştiriyoruz ki başkasına gerek kalmıyor.

Yıllardır blog yazıyorum. Bu işin en deneyimlilerinden biri oldum. Ancak bloguma bakıldığı zaman bunu anlamak imkansız. Çünkü ilk açtığım Cips Yiyemeyen Kız blogu benim en istikrarlı yaptığım iş olmuştu. Ardından çok sayıda blog açıp, sabredemeyip kapattım. Çünkü açtığım tüm bloglarda insanlar sadece tek bir konuda yazmamı istiyorlardı. Oysa ben hem günlük gibi yazacağım, hem sağlıklı yaşamla ilgili öğrendiklerimi anlatayım da başkalarının işine yarasın istiyorum. Ya da çok beğendiğim bir mekandan, sergiden, oyundan, filmden başkalarının da haberi olsun istiyorum. Ya da seyahatlerimi anlatmak istiyorum, gezdiğim, gördüğüm yerleri. Ya da beğendiğim bir ürünü uzun uzun anlatmak istiyorum. Ancak sürekli bir mahalle baskısı. Biz seni şunun için takip ediyoruz, neden bunu yazıyorsuncular hiç susmuyorlar!

Kendimi acımasızca eleştirdiğim kısma yeniden bir U dönüşü yapacak olursak; işte bu güruh yüzünden sürekli bıraktım bıraktım gittim açtığım blogları. Bu yıl bir sürü "Yeni Yıl Kararı" almıştım. Bu kararlara içten içe "düzenli yazacağım, deneyimlerimi paylaşacağım bir blog" da ekliydi aslında. Sadece kendime güvenip, güvenmeme konusunda birkaç sorun yaşamış olabilirim. Bu yüzden dile getirmemiş olabilirim.

Bu yazıyı yazıyorum ve blogun sağ üst köşesine özellikle iliştireceğim. Bu blogun manifestosu olacak bu yazı. Başlıyorum!

Şu an okumakta olduğunuz blog bir "Deneyimler Kitabı ve Yapılacaklar Listesi" olacak! Hayattan öğrendiklerim, deneyimlediklerim, sevdiklerim/ sevmediklerim, hayalini kurduklarım, yapmak istediklerim her şey blogta olacak.

Burası benim günlüğüm olacak. Canım her sıkıldığında gelip burada içimi dökeceğim. Yazıp yazıp içimdekileri kusup, hayatıma içimde biriktirmeden devam edeceğim.

Burası benim yemek kitabım olacak. Keşfettiğim, sevdiğim her şeyin tarifini burada paylaşacağım. "Ya şu yemeği nasıl yapmıştım" diye her içimden geçirdiğimde buraya koşacağım. Eğer başkaları benim yemek kitabımdan tarifler denerse ve bunu benimle paylaşırsa, paylaşmanın mutluluğunu yaşayacağım.

Burası benim sağlıklı yaşam rehberim olacak. Sağlıklı yaşamak için öğrendiğim her bilgiyi koşa koşa buraya yazacağım. Yazacağım ki rehberimi bir arada bulabileyim, yolumu kaybetmeyeyim. Hem bilgi paylaştıkça çoğalmaz mı, bilgilerimi çoğalttıkça çoğaltayım. Bilmediklerimi bana öğretecek insanlarla yolumu kesiştirsin burası.

Burası benim rehberim olacak. Sevdiğim mekanları, gittiğim festivalleri, beğendiğim ürünleri burada paylaşacağım. "Aaa şu gün nereye gitmiştik, o festivalde hangi filmi izlemiştik" sorularının cevapları için buraya başvuracağım.

Burası benim seyahatnamem olacak. Öyle pat diye dünyayı gezme hayallerimi gerçekleştiremeyeceğim, biliyorum.Ancak küçük küçük kıyısından başlayacağız karı-koca dünyayı gezmeye. Her gittiğim ülkeye heyecanla yazacağım. Yazacağım ki, yaşlandığım zaman bile okuyabileceğim bir seyahatnamem olsun.

Bu blogta tüm bu saydıklarım ve tüm deneyimlerim geçerlidir. Sizlerden tek isteğim ise bu deneyimlerimi paylaşırken, benimle beraber hepsini paylaşın. Paylaşın ki beraber deneyimlerimiz zenginleşsin. Kocaman olsun!